Ekonomik kriz ve kredi kartı borcu sebebiyle yaşanan intihar olaylarını değerlendiren Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı İbrahim Güllü; “intiharlar, toplumun patlama noktasında olduğunun ve sosyal sorumsuzluk gerçeğini ortaya koymaktadır. Artık ekonomiye can vermek istemiyoruz ” dedi.
Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı İbrahim Güllü konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları belirtti:
“Sosyal sorumluluk sahibi bir sivil toplum kuruluşu olan Tüketiciler Birliği olarak, yaşanan küresel mali kriz ile birlikte kredi kartı borçlarından dolayı patlama noktasında olan toplumumuzun nabzı tutulmaya devam edilmektedir. Adliyelerde yüz binlerce icra dosyası birikmişken, bu borçlardan dolayı, boşanan binlerce aile, intihar etmeye kalkışan yüzlerce insan var iken, bu konunun görmezden gelinmesi, sorumluluk makamındaki yetkililerin duyarsızlıkları kabul edilebilir bir durum değildir. Bu konuya dikkat çekmek için Tüketiciler Birliği olarak Haziran 2009 da Kredi Kartları İntihar Raporu hazırlanmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Dünyayı etkisi altına alan küresel ekonomik krizle birlikte son dönemlerde intiharlarda artış gözlenmektedir. Ülkemizde her 3 saatte 1 kişi intihar etmektedir. İntihar sebepleri arasında işsizlik ve yoksulluk en önemli etkendir. Ekonomik açıdan zor durumdaki insanımızın psikolojisi alt üst olmuş ve ruhsal bunalıma girmiştir. Türkiye’de son 20 yılda yaklaşık 39.300 kişinin intihar etmesi, ekonomik kriz, yoksulluk ve işsizlik gibi nedenlerle milletimizin daha önce hiç olmadığı kadar buhranlar geçirdiğini gözler önüne sermektedir.
Bankalar Türkiye’yi hızla sosyal patlamaya ve insanımızı intiharlara sürüklemektedir. Hiçbir sorumluluk sahibi kişi ve kurum da buna engel olmamakta/olmaya çalışmamaktadır. Ekonomideki daralma ve krizin etkilerini azaltmak için, “alın verin ekonomiye can verin!” sloganıyla ekonominin canlandırılmasına çalışılsa da, ekonomik darboğazda olan ve bankaların borç kıskacında bulunan yaklaşık 10 milyon banka-kredi borçlusu insanımızın sorunları çözüme kavuşturulmadan; ekonominin düzene girmesi, intiharların önlenmesi mümkün görülmemektedir.
5915 sayılı banka ve kredi kartlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanun beklenen kolaylığı sağlamadığı gibi istenilen sonuç da alınamamıştır. Başlangıçta Tüketiciler Birliği olarak yetersizliğini ve çözüm olmaktan öte bankaların batık borçlarını kurtarmaya yönelik bir girişim olarak değerlendirdiğimiz bu ve benzeri yasalar, insanımıza hayat vermekten çok uzaktır. Ekonominin canlandırılması isteniliyorsa, yapılması gereken; bankaların tefeci faizi olarak da nitelendirilen uygulamalarına son verilmesi, acilen kredi-banka borçları, makul faiz oranı ile yeniden yapılandırılmasıdır. Bunlar yapılmadan; daha çok insanımız ekonomiye kendi canını vermeye devam edecektir.
Biz de diyoruz ki, “ekonomiye can vermek istemiyoruz.” “Alın verin ekonomiye can verin” değil, “insanımıza hayat verin” diyoruz ve hükümetin gerekli düzenlemeleri yapmasını bekliyoruz.”
Ajans1